Karayolu Yapısının ve Trafik İşaretlerinin Korunması – Karayolunda Araç Sürme Yasağı

Karayolu Yapısının ve Trafik İşaretlerinin Korunması

Karayolu Yapısının ve Trafik İşaretlerinin Korunması

Karayolu yapısını, trafik işaretlerini ve karayolunda mevcut diğer yapı ve güvenlik tesislerini, üzerine yazı yazarak, çizerek veya başka şekillerde bozmak, yerlerini ve anlamlarını değiştirmek veya ortadan kaldırmak, karayolu üzerinde trafiği güçleştirecek, tehlikeye sokacak veya engel yaratacak, trafik işaretlerinin görülmelerini güçleştirecek veya engelleyecek şekilde bir şey atmak, dökmek ve benzeri zarar verici davranışlarda bulunmak yasaktır. Meydana gelen tehlike ve engeller, ilgili kuruluşlar tarafından ortadan kaldırılarak, bozukluk ve eksiklikler giderilir, zararın karşılığı ve yapılan masraflar sorumlulara ödettirilir.

Bu yasaklamalara karşı gelen birkaç somut örnek verecek olursak…

Asfaltı sökmek; “Yol Ver” trafik levhasının üzerine sprey boya ile grafitti yapmak; “İl Sınırı” levhalarını hedef tahtası olarak kullanıp kurşun delikleri ile süslemek; karayolunun üzerine yağ dökmek ya da taş atmak…

Karayolları Trafik Kanunu’nun 14üncü maddesi uyarınca yukarıda sayılan yasaklamalara uymayan kişiler hakkında para cezası uygulanır.

Karayolunda Araç Sürme Yasağı

Alkollü İçki, Uyuşturucu veya Keyif Verici Maddelerin Etkisi Altında Araç Sürme Yasağı

Karayolları Trafik Kanunu’nun 48inci maddesi uyarınca uyuşturucu veya keyif verici maddeleri almış olanlar ile alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin kara yolunda araç sürmeleri yasaktır.

Alkollü araç kullananlar için verilecek ceza biraz karmaşıktır.

Diyelim ki alkollü araç kullanırken trafik polisi aracınızı durdurdu ve size cezayı kesti. İlk olarak ehliyetiniz 6 aylığına Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından alınacak, para cezası uygulanacak ve hiçbir motorlu taşıtı bu süre zarfında kullanamayacaksınız. Arkadaşınızın arabasını dâhi…

Altı ay sonra ehliyetinizi aldınız ve tekrar alkollü araç kullanırken yakalandınız. Bu sefer ehliyetinize 2 yıllığına el konulacak, para cezası uygulanacak ve yine araç süremeyeceksiniz.

İki yıl sonra ehliyetinizi aldınız ve üçüncü kez alkollü araç kullanırken yakalandınız. Artık ehliyetiniz 5 yıllığına elinizden alınacak, yine para cezası uygulanacak, 6 aydan aşağı olmamak üzere hafif hapis cezasına çarptırılacak ve bu da yetmeyecek psiko-teknik değerlendirme ile psikiyatr uzmanı muayenesine tabi tutulacaksınız.

Bu yukarıda sayılan cezalandırmalar 5 sene içinde meydana gelirse geçerlidir. Örneğin; 01.01.2010 tarihinde alkollü araç kullanırken yakalandınız ve 6 aylığına ehliyetinize el konuldu. Gel zaman git zaman 02.01.2015 tarihinde tekrar alkollü araç kullanırken yakalandınız. Bu sefer aradan 5 sene geçtiği için 2 yıllığına ehliyetinize el konulmayacak yine 6 ay süre zarfında araç süremeyeceksiniz. Özetle, alkol cezanız 5 senede bir sıfırlanacak.

Şimdi de bu alkol sınırının nasıl belirlendiğini inceleyelim:

Bir bardak bira içtiniz ve bardan çıktınız. Bilinciniz de açık. Aracınıza bindiniz ve evinize gidiyorsunuz. Trafik polisleri aracınızı durdurdu ve alkol testi yaptı. “0.50 Promil”in üzerinde alkollü olduğunuz anlaşıldı. Siz sarhoş olmadığınız konusunda polisle zıtlaştınız; fakat yine de cezayı kestiler. Gerçekte araç kullanırken sarhoş olup olmamanızın bir anlamı yok. Önemli olan alkolün “vücudumuzdaki sinirleri uyuşturması ve refleks’leri zayıflattığı” gerçeğini bilmeniz.

Peki “0.50 promil” neye göre hesaplanıyor? Bunun için Emniyet Genel Müdürlüğü’nün Trafik Güvenliği ve Alkol sayfasını ziyaret ederek daha kolay anlayabilirsiniz. Yine de somut bir örnek vereyim:

İnsan vücudunda ortalama 5 ila 7 litre arasında kan bulunur. Hadi bizim kanımız bol keseden 7 litre olsun diyelim. 50’lik olarak tabir edilen yarım litre bira içtiniz, ki bu da 500 ml eder. Biranın da %5 alkollü olduğunu varsayalım. Dolayısıla 25 ml saf alkol içtiniz. 25 ml saf alkol ise yoğunluğundan dolayı yaklaşık 20 gram saf alkole denk gelir. 20 gram’ı 7 litre kana böldüğümüzde 1 litre kanda yaklaşık 2.86 gram alkol olduğunu anlayabiliriz. “0.50 Promil” ise 1 litre kandaki 0.5 gram saf alkolü belirtir. Bizim promil’imiz ise bu hesaba göre “2.86 promil” çıktı ve “0.50 promil”i yaklaşık %470 oranında aştık. İşte bu yüzden cezayı hak ettik.

%5 alkollü bir bardak bira neredeyse 3 promil alkole denk ise %40 alkollü bir bardak rakının kaç promile denk olduğunun hesabını artık size bırakıyorum. Size önerim alkol aldığınız gün içerisinde kesinlikle araç kullanmamanız.

Araç Kullanma Süreleri

Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 98inci maddesi uyarınca ticarî olarak yük taşımacılığı yapan kamyonet sürücüleri ile minibüs, midibüs ve otobüs sürücüleri 24 saatlik süre içerisinde devamlı olarak en fazla 4.5 saat, toplam da ise en fazla 9 saat araç sürebilirler.

Eğer şoför 4.5 saat araç sürdüyse bu 4.5 saatin sonunda en az 45 dakika mola vermek zorundadır. Bu 45 dakikalık mola 4.5 saatin içinde 15’er dakika olmak üzere en az 3 kez mola şeklinde de düzenlenebilir.

Diyelim ki şehirlerarası bir otobüs seyahatindesiniz. Şoför seyahet başladıktan itibaren hiç mola vermedi ve 4.5 saattir aynı otobüste seyahat ediyorsunuz. Bu durumda görevli muavine durumu güzelce anlatın. Eğer yine mola verilmezse trafik polisini arayıp aracın plakası ve ilgili otobüs firmanın adı ile birlikte durumu bildirin. Trafik polisleri aracın takograf cihazını inceleyeceklerdir.

Peki nedir bu takograf cihazı? Ne işe yarar?

Karayolları Taşıma Kanunu‘na göre şoförler, yani ticari araç sürücüleri Mesleki Yeterlilik Belgesi (SRC)’ne sahip olmak zorundadır ve takograf cihazı bulundurmaları zorunludur. Bu cihaz ile aracın kaç saattir seyir halinde olduğu, kaç km yol kattettiği ve seyahat süresince çıkılan en yüksek hızın saatte kaç km olduğu gibi istatiksel bilgiler kayıt altına alınır.

Takograf cihazı kullanmak zorunda olan araçlar şehirlerarası yük ve yolcu taşıyan otobüs ve kamyonlar ile çekiciler ve ticarî minibüslerdir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir