Karayolunun Kullanımı
Karayolunda seyir halindeyken daima yolun sağından sürmelisiniz. Eğer yol çok şeritli ise aracın durumuna göre diğer şeritleri kullanabilirsiniz. Örneğin; üç şeritli tek yönlü bir yolda araba ile seyahat ediyorsanız orta şeritte olmalısınız. Sağ şerit çoğunlukla kamyon, tır gibi ağır vasıtalar içindir. En sol şeridi sadece sollama gibi gerekli durumlarda kullanmalı ve sürekli olarak bu şeridi kullanmamalısınız. Kamyon ve tır şoförleri sadece sollama ve dönme durumlarında diğer şeritleri kullanabilirler.
Kavşaklara yaklaşırken yerleşim birimleri içindeyseniz 30 metre, yerleşim birimleri dışındaysanız 150 metre kala şerit değiştiremezsiniz.
Mesela, üç şeritli iki yönlü bir karayolunda seyir halindesiniz. Bu gibi bir durumda orta şerit çoğunlukla tırmanma şeridi olarak adlandırılır ve yalnızca gerekli durumlarda önünüzdeki aracı sollayabilirsiniz. Aynı durum karşı şeritten gelen araç sücüleri için de geçerlidir. Yol çizgilerinden de anlaşılacağı gibi üç şeritli ve iki yönlü karayollarında en sol şeridi kullanmak yasaktır.
Ek olarak, karayolu kullanıcılarının trafikteki durumlarına göre öncelikli uymaları gereken koşullar vardır:
Eğer bir karayolunda trafik ışığı, trafik levhası ve trafik polisi varsa öncelikle trafik polisinin işaretleri geçerlidir. Trafik ışıklarından yeşil yansa dahi trafik polisi size “Dur” işareti yapıyorsa trafik polisinin işaretine uyulmalıdır. Eğer trafik polisi yoksa trafik ışıkları, trafik ışıkları da yoksa trafik levhaları, trafik levhaları da yoksa trafik kuralları geçerlidir.
Hız Sınırları
Ülkemizde hız sınırları belirli bir karayolunda çıkılabilecek en yüksek hızı kilometre (km) / saat (sa) cinsinden ifade etmektedir.
Güncel hız sınırları için tıklayınız…
Her araç sürücüsü kendi sınıfının hız sınırlarını iyi bilmelidir. Çift yönlü karayolu denilince aklımıza ilk olarak ayırıcı olarak tek şerit çizgisi olan ve her iki yöne de akışın olduğu karayolları gelmelidir. Bölünmüş karayolunda ise her iki yöne akışı ayırmak için iki şerit çizgisi birlikte kullanılır.
Hız sınırları tablosunda dikkat çekici olan önemli bir nokta en yüksek hız sınırının yerleşim yerleri içinde 50, çift yönlü karayollarında 90, bölünmüş yollarda 110 ve otoyollarda 120 olduğudur. Tabiki araç cinslerine göre bu hız sınırları sabit kalmakta ya da azalmaktadır.
Yakıt taşıyan tırlar gibi tehlikeli madde taşıyan araçlar yerleşim yeri içinde en fazla 30, yerleşim yeri dışında 50 ve otoyollarda ise 60 km/sa hızla gidebilirler.
Aksini belirten bir işaret bulunmadıkça karayollarında en düşük hız 15, otoyollarda ise saatte 40 km/sa’tir.
Bizim ülkemizde hız kurallarına ne yazık ki uyulmaz ve sürekli ihlâl edilir. Bir kural olmamakla birlikte size tavsiyem sokaklarda saatte 15 km/sa hızın üzerine çıkmamanız. Çünkü hiç beklemediğiniz bir anda bir çocuk park etmiş bir arabanın arkasından yola çıkabilir.
Hız sınırlarına uymak mecburîdir. Eğer hız sınırlarını %10 ile %30 arasında aştıysanız sadece para cezası ile cezalandırılırsınız. Örneğin; şehir içinde 55 km/sa ile giden bir otomobilin sürücüsü sadece para cezası ile cezalandırılır. Ayrıca kişi %10 kuralı var diye 120 ile gidilmesi gereken bir yolda 130 ile gitmeye kendini alıştırmamalı ve buna göre koşullamamalıdır. Hız sınırını 1 sene içinde 5 defa %30 oranında aştıysanız ehliyetinize 1 yıllığına el konulur, 5 defa ayrı ayrı para cezası ile cezalandırılırsınız ve bu da yetmezmiş gibi psikoteknik değerlendirme ile psikiyatri uzmanının muayenesinden geçmek zorunda kalırsınız. Hız sınırlarına uyarsanız hem başınız ağrımaz hem de yaşadığınız toplumu daha yaşanılır bir hâle getirirsiniz. Bir şehirde bir sene içinde beş kez saatte 66 km hız ile araç sürmek %30 cezasına somut bir örnektir.
Radar gibi araçların hızlarını ölçen cihazların yerini tespit eden veya diğer sürücülere yerini bildiren kişiler 6 aydan 8 aya kadar hafif hapis cezası ile cezalandırılırlar. ’90 lı yıllarda şehirlerarası bir yolda seyir halindeyken sürücüler trafik polislerinin yerini bildirmek için karşı yönden gelen araçlara selektör yakarlardı. Bu davranışı hoş bulan bir kişi ileride olabilecek bir kazayı da hoş bulabilebilecek midir? Açıkçası araç sürmek en stresli etkinliklerden biri olmalıdır. Çünkü temelinde insan canı söz konusudur.
Takip Mesafesi
Takip mesafesi seyir halindeyken önünüzdeki araç ile aranızdaki uzaklığı belirtir. Bu uzaklık hızınızın yarısı kadar olmalıdır. Örneğin; 90km/sa ile seyrederken önünüzdeki araç ile aranızda en az 45 metre mesafe olmalıdır. Bazı özel durumlarda asgarî takip mesafesini belirtmek için trafik tanzim levhaları kullanılır ve levhalarda belirtilen takip mesafesi sınırlarına uyulmalıdır. Örneğin; saatte 100 km ile seyir halinde olduğunuz bir yolda “asgarî takip mesafesi 70 metre levhası” varsa takip mesafesini 50 metre olarak algılamak yerine bu levhada belirtilen sınıra göre arttırmalısınız.
Peki takip mesafesini seyir halindeyken nasıl hesaplarız? Bunun için geliştirilmiş 88-89 kuralı adlı bir yöntem vardır. Diyelim ki önümüzdeki araç herhangi bir trafik levhasının yanından geçecek. Takip ettiğimiz araç, trafik levhasının yanına geldiğinde içimizden ya da kısık bir sesle ve tane tane 88 ve 89 diye sayarız. Eğer 89 dedikten sonra levhaya ulaşmadıysak takip mesafesi güvenli demektir. Eğer levhaya vardıysak ya da levhayı geçtiysek takip mesafemiz yakın ve tehlikelidir. Neden 1 ve 2 rakamlarını kullanmak yerine 88 ve 89 rakamlarını kullandığımızı merak ediyor olabilirsiniz. Bunun sebebi seksen sekiz ve seksen dokuz rakamlarını telafuz ederken her bir rakam için ortalama bir saniye harcamamız. Diğer bir değişle 1 ve 2 rakamlarını bir saniye içerisinde söyleyebildiğimiz için 88 ve 89 rakamlarını kullanıyoruz. Maksat 2 saniyede yöntemimizi uygulamak.
Takip mesafesi kuralları istisnalarından biri tehlikeli madde taşıyan araç sürücülerinin yerleşim birimleri dışında takip mesafelerinin en az 50 metre olduğudur. Örneğin; otoyolda saatte 60 km hızla seyreden bir akaryakıt kamyonu sürücüsü önündeki kamyonu 30 metre mesafeden takip etmek yerine en az 50 metre mesafeden takip etmek zorundadır.
# İçerikte Neler Var #